Evrende, sayısız gezegende yaşam var. Sizden daha az gelişmiş uygarlıklar olduğu gibi sizden çok daha fazla gelişmiş uygarlıklar da var.
Siz hızla gelişmekte olan bir uygarlıksınız. Diğer gezegenlerle ve orada yaşayan varlıklarla ilişki kurmaya hazırlanan bir uygarlıksınız.
Bizler, buraya birçok nedenle geliyoruz. Birincisi, sizin gelişmenizi izleyerek, araştırarak bilgi toplamak ve bu bilgileri kendi uygarlığımız ve tüm evrenin yararına kullanmak için.
Ayrıca, kısa süre içinde yaratacağınız gelişme sizi, evrendeki zeki hayatla tanışacağınız bir seviyeye getirecek. İşte biz sizi bu karşılaşmaya hazırlamak için burdayız.
Bu hızlı gelişme döneminde, çok zorlu dönemler yaşayacaksınız. Bu süreçte, size elimizden geldiği kadar yardım etmek, ve zorlukları elden geldiğince azaltmak için çaba göstereceğiz
Özetlersek, buraya geldik, çünkü,
Evrende gelişen yaşamlar hakkında bilgi topluyoruz,
Sizi evrende zeki hayatla karşılaşmaya hazırlıyoruz.
Bu geçiş döneminde yaşanacak zorluklarda size yardımcı olacağız.
NEDEN AÇIKÇA ORTAYA ÇIKMIYORLAR?
Çünkü insanlık henüz bilinç olarak kitlesel karşılaşmalara hazır değil. Saldırgan iç güdülere sahipsiniz Bizi hemen düşman ilan edebiliyorsunuz. Alıştırma için sıklıkla yapılan temaslarda buna çoğunlukla şahit oluyoruz.
Ama güzel olan şu ki bu hızla değişiyor..
Evrendeki yaşayış çok çeşitlidir. Sizse, kendi türünüzü, bilgisizlik nedeniyle bu sonsuz evrende tek sanıyorsunuz. İnsana benzemeyen zeki varlığı kabul etmeye isteksiz görünüyorsunuz. Halbuki evrende insana benzediği gibi, hiç benzemeyen de, zeki, gelişmiş, barış içinde yaşayan varlıklar var.
Ve siz onların görüntüsünü, sırf insana benzemediği için ürkünç bulabilir ve korkabilirsiniz. yani siz henüz dış görünüşe bakarak hüküm verecek kadar az gelişmiş durumdasınız.
Dünya gezegeni olarak, birbirinizi yemekten vazgeçip hepinizin aynı Tanrı’nın yarattığı insan olduğunu anlayıp, tüm dünyanın ve insanlığın iyiliği için çalışacak kadar gelişmeden, dünya dışı zeki yaşamla karşılaşmanız her şeyi daha da kötü yapacaktır. Devletleriniz, bu görüşmeleri hızla kendi çıkarı için kullanmaya çalışacaktır. Yani aranızda birlik ve bütünlüğü sağlamadan açıkça ortaya çıkmamız mümkün görünmüyor.
Ve bir adım daha ileri giderek, Tanrı’nın tüm evreni sadece insan için yaratmış olmasının ne kadar cahilce bir kibir olduğunu fark edip, evrende birçok yaşamın olabileceğini ve hepimizin de Tanrısı’nın aynı Tanrı olduğunu anlamaya başlamadan, dünya dışı zeki yaşamla karşılaşmak çok zorlaşmaktadır. İnsanoğlu dünyasal düşünceden evrensel düşünceye geçmelidir.
Belki de en önemli konu şu ki; birçok dünya dışı zeki yaşamın, hayata, evrene temel bakışı sizden o kadar farklıdır ki, sizin bunu kavrayabilmeniz, bugünkü haliyle imkansızdır. Sizler sadece kendinize ve kendi düşüncelerinize, anlayış kalıplarınıza uygun olanı algılayabilir ve kabul edebilirsiniz. Bunların tümüyle dışında çok çarpıcı evren ve varlık anlayışları vardır. Kendinizi en inanılmaz, en şaşırtıcı gizemlere hazır kılacak kadar esnek olmalısınız. Bu esnekliği kazandığınızda biz ortaya çıkacağız.
Evrensel sevgi, huzur ve barışı kazanmak için yapacağınız çalışmalardaki başarınıza göre en uygun zamanda açıkça ortaya çıkacağız. Daha önce açıkça ortaya çıkarsak, bu karşılaşmaya henüz hazır olmadığınızdan, doğal evriminize ve özgür iradenize müdahale etmiş oluruz.
Siz hazır olduğunuzda evrende yalnız olmadığınızı tüm insanlığa göstereceğiz. O zaman evrensel bir paylaşma ve dayanışma dönemi başlayacak.
İNSANLIKLA TEMAS KURUYORLAR MI? KİMLERLE?
İnsanlıkla temaslarımız tarih boyunca sürdü. Bugün de sürüyor.
Bu temasları, insanlık tarihi boyunca, bizimle ilişki kurabilecek özellikteki az sayıda insanla gerçekleştirdik ve gerçekleştiriyoruz.
Bu temasları birkaç yolla yapıyoruz. Bunlardan biri, telepatik iletişimdir. Bu iletişimi kurduğumuz binlerce insanla görüşmelerimiz sürüyor.
Diğer bir yöntem doğrudan temastır. Dünya gezegenindeki birçok varlıkla bu yolla görüşüyoruz. Onlarla dünya gezegeninde birebir görüştüğümüz gibi, uzay gemilerimize alıp seyahatler yapıyor ve bazı bilgiler aktarıyoruz.
Bir başka yöntem de, sizin rüya diye algıladığınız, astral (enerji) bedeninizle yaptığımız görüşmelerdir.O yüzden binlerce insan rüyalarında bizi ve gemilerimizi görüyor, gemilerimizde seyahat ediyor ve bilgi paylaşıyor.
Amacımız, dünya insanlığını dünya dışı zeki yaşam gerçeğine giderek yakınlaştırmaktır. Bu yüzden birçok insan kardeşimizle yaptığımız görüşmelerde, kendimizi size tanıtmaya çalışıyoruz. Onlar da size deneyimlerini ve aldıkları bilgileri aktarıyorlar. Bu yolla giderek insanlığın bilinci yükseliyor.
Her dil, din ve etnik gruptan insanlarla temas kurabiliyoruz. Biz sadece insanlığı görüyoruz. Bize göre siz de, biz de Tanrı’nın kullarıyız. Hiçbirinizi ayırmıyoruz.
İnsanlığın ve evrenin en yüksek hayrı için çalışma yapan herkesle çalışmaya hazırız.
Hemen her ülkede, telepatik yolla, rüyalar yoluyla ve doğrudan görüşme yoluyla temasta olduğumuz binlerce insan var. Tüm insanlık bizi tanıyıncaya kadar ve evrensel bir tanışma ve anlaşma dönemi gelinceye kadar, bu temaslarımız sürecek.
NASIL GELİYORLAR?
Evrenin çeşitli yerlerinden dünyaya gelen varlıklar birçoktur. Bu varlıkların bilgi ve teknoloji düzeyleri çok zengin ve çeşitlidir.
Dünyaya, farklı uygarlıklar, kendi farklı bilgi ve teknolojik imkanları ile geliyorlar. Evrendeki zeki hayat o kadar şaşırtıcı örnekler gösterir ki, bunları hemen kavramak kolay değildir.
Bazı varlıklar ışık hızından çok daha hızlı gidebilen uzay araçları ile buraya kadar gelirler.
Bazıları, kendi uzay-zamanlarından sıçrama yaparak sizin uzay-zaman parçanıza giriş yaparlar ve sizin uzay-zamanınızda birden ortaya çıkarlar.
Bazı varlıklar sizinle aynı boyutta yaşamazlar. Onlar titreşimsel yapısı çok farklı bir başka boyutun içindedir. Ama gelişmiş varlıklar oldukları için bizim boyutumuza titreşimlerini düşürerek odaklanabilirler ve bu boyutta ortaya çıkabilirler.
Bazı varlıkların Dünyaya gelebilmek için uzay araçlarına ihtiyacı varken bazı türlerin buna ihtiyacı yoktur.
Bazı türler, Dünyaya hiç gelmeden kendi gezegenlerinden ya da boyutlarından iletişimi kurup sürdürürler.
Bazı varlıklar, sadece bilimsel olarak değil, ruhsal olarak da o kadar gelişmiştir ki, onlar maddeye tamamen hakim olmuş gibidirler. Dünyaya gelmek onlar için bir an’da gerçekleşebilir.
Özetle evrendeki diğer uygarlıklar, dünyaya, bilimsel ve ruhsal gelişmişliklerine bağlı olarak, birçok değişik yolla gelmektedir.
TANRI İNANÇLARI VAR MI?
Elbette Tanrı inancımız var. Tüm evreni yaratan o kudret hepimizin içinde ve onun gücü tüm evreni kaplıyor.
Evrendeki sayısız uygarlık, o kudretin varlığını açıkça anladıktan ve yüreğinde hissettikten sonra gelişmeye başladı.
Sizler de Tanrıyı yüreğinizde hissetmelisiniz. Uzun zamandır tek yönlü olarak gelişiyorsunuz. Sadece bilimsel gelişme yetmez. Ruhsal olarak da gelişmelisiniz.
Bizim sizlerle temaslarımızda anlatmaya çalıştığımız en büyük gerçek budur. Tanrı bir gruba ya da bir gezegene ait değildir. O, tüm evrenin ve evrendeki tüm varlıkların yaratıcısıdır.
O hepimizin içindedir. Bizim bir parçamızdır. Ve o evrenin sonsuzluğunu kaplar. Onu hissettikçe, anladıkça daha da gelişiriz, büyürüz. Tanrının evreninde sonsuzluk yolcuları oluruz.
Tanrı bilincinizin artması gerekiyor. Çünkü biz tanrı bilinciyle yaşıyoruz.
Tanrı hakkındaki anlayışınızı geliştirin. Bir üstadınızın dediği gibi, insanın gelişmişliği tanrı hakkındaki anlayışıyla ölçülür.
Tanrı bildiğimiz ve bilemediğimiz ve asla bilemeyeceğimiz her şeydir. Tanrı içimizdedir. Biz onun bir parçasıyız. Tüm evren ve sonsuzluk onun bir parçasıdır. Ama yine de o tüm bunlardan sonsuzca daha fazladır.
Tanrı hakkındaki anlayışınız genişletin. O zaman bizi daha çabuk kabul edeceksiniz ve buluşmamız hızlanacak.
HÜKÜMETLERİN ELİNDE EVRENDE ZEKİ HAYATA DAİR KANITLAR VAR MI?
Evet. Birçok devletin ilgili birimlerinde, dünya dışı zeki yaşamın kanıtı bilgi ve bulgu vardır. Bu kanıtlar sadece bugüne ait değil, tarihiniz boyunca var olan bilgi ve bulgulardan oluşmaktadır.
İnsanlık, dünya dışı zeki yaşamla ilgili kesin kanıtların olduğunu hükümetlerinden duymak istiyor. İnsanlık bunu kaldıracak kadar gelişmiştir.
Yönetimleriniz, bu bilginin tüm sosyal düzeni sarsacağını ve hakim anlayışların etkisinin ortadan kalkacağını ve bir kaos döneminin olabileceğini düşünüyorlar.
Fakat böyle evrensel bir gerçek ilelebet saklanamaz. Biz varız ve hep var olacağız. Sizlerle temasımız artan derinlikle sürecek. Yönetimlerinizin elindeki bilgi ve bulguları halklarıyla paylaşmaları, evrende zeki hayat konusunda büyük bir ilgi ve heyecan patlaması yaratacak. Bu doğrudur. Fakat bu kaosu değil, insanlık ortak değerlerinin hızla bir araya getirileceği, yerel değerlerin hızla yerini evrensel değerlere bırakacağı bir dönemi hızlandıracaktır.
Bu dönem öyle ya da böyle zaten sürmektedir. Yönetimleriniz, ellerindeki bilgi ve bulguyu paylaşarak bu sürece büyük hız kazandırabilirler.
Bunu hep söyledik, yine söylüyoruz. Elinizdeki bilgi ve bulguları halkınızla paylaşın. Korkmayın. O bilgi ve bulguları sizin için ulaşılır hale biz koyduk. İnsanlıkla paylaşın diye, burada olduğumuzu, yakında buluşmanın gerçekleşeceğini bilsinler diye.
Bu sorumluluğu tekrar hatırlatıyoruz. Bilgi paylaşılmak içindir. Biz evrensel bilgileri paylaşmaya geliyoruz. Siz de elinizdeki tüm bilgiyi halkınızla paylaşın ve emin olun ki insanlık hazırdır.
MADEM GELİŞMİŞ TEKNOLOJİLERİ VAR, NEDEN
DÜNYADAKİ SORUNLARI ÇÖZMÜYORLAR?
Çünkü Evrende “özgür irade yasası” var.
Evrendeki tüm yaşamlar bu yasaya uymak zorundadır. Biz, gezegeninizin ve insanlığın doğal gelişimine müdahale edemeyiz. Sizler evriminizi kendi seçimlerinizle yaratacaksınız.
Eğer insanlık olarak, dünyadışı zeki yaşamla tanışmayı, yardımlaşma ve dayanışma içinde olmayı isterseniz ve buna çaba gösterirseniz, biz yanınızda olacağız.. Ve aslında tarih boyunca birçok kez bunu yaptık. Halen de, sizin farkedemediğiniz düzeyde bu kısmi yardımlarımız sürüyor.
Tüm varlıklar seçtiğini yaşar, niyetine aldığını yaratır. Sizlerde insanlık olarak kendi seçimlerinizin sonuçlarını yaşıyorsunuz. Bunu değiştirmekte sadece sizin elinizde.
Seçimlerinizi, tüm dünyayı, tüm insanlığı, tüm evreni dikkate alacak kadar genişlettiğinizde, biz size yardım etmek için, paylaşma ve dayanışma için
orada olacağız.
Tüm zamanların en ünlü ve ilk temasçılarından sayılan Polonyalı Profesör George Adamski, insana benzeyen uzaylı varlıklarla temasa geçtiğini söyleyen ilk kişidir. Adamski’nin “uzaylılarla” karşılaşması ve teması, Frank Sculy tarafından yazılan “Uçan Daireler İndi” adlı kitapla başlayarak pek çok kitapta yer almıştır. Adamski ile temasçılar çağı başlamıştır. Adamski’den sonra, bu tür karşılaşmalarla ilgili pek çok rapor tutulmuştur.
Adamski’nin dünya dışı varlıklarla teması 1952’lerin sonlarında başlamıştır. 20 Kasım 1952’de piknik yapmak için Kaliforniya’daki Mohave Çölü’ne giden Adamski ve arkadaşları, bu sırada, askeri jetler tarafından takip edilen puro şeklinde bir cisim gördüler. Cisimden çıkan gümüşi, disk şeklindeki bir aracın bölgenin biraz uzağına indiğini gören Adamski ve arkadaşları diskin yanına gitmeye karar verdiler. Uçan dairenin bulunduğu yere giden Adamski, burada tek parça bir kıyafet giymiş bir “adam”ın kendine yaklaştığını gördü. Adamski, kendisiyle telepatik olarak iletişim kuran bu varlıktan, Venüs’ten geldiklerini öğrenmiştir. Irkının atom bombalarından yayılan radyasyonun etkisinin uzaya kadar ulaşmasından kaygı duyduğunu söyleyen uzaylı varlık, Adamski’ye bunun hem kendi uygarlığını ve başka dünyaları olumsuz etkilediğini söylemiştir. Uzaylı ayrıca, dünyanın güneş sistemindeki ve diğer galaksilerdeki gezegenlerden gelen birçok varlıklar tarafından ziyaret edilmekte olduğunu bildirmiştir.
Bu karşılaşmayı dürbünle gözlemleyen görgü tanıkları, olayın gerçek olduğuna dair yazılı ve yeminli ifadeler vermişlerdir. Adamski’nin uzaylı varlıklarla olan teması bu olaydan sonra da devam etmiş, bu insan benzeri varlıklar Adamski’yi gemilerine alarak uzaya ve Ayın karanlık yüzüne götürmüşlerdir.
Adamski, uzaya yaptığı ilk yolculuktaki gözlemini anlatırken, “her yanımızda, sanki milyarlarca ateş böceği aynı anda yanıp sönüyor gibi muazzam görüntüler sergileniyordu” ifadesini kullanmıştır. Bu tür bir açıklama hayal ürünü olamazdı. Astronot John Glenn, 20 Şubat 1962’de Dünya yörüngesindeyken şunları söylemişti: “Yıldız olduğunu düşündüğüm bu küçük şeyler aslında parlak, sarımsı yeşil ışıklar. Ateş böceklerinin gece karanlığındaki görünümünü andırıyorlar.. Burada onlardan binlerce var.”
Rus kozmonotlar da aynı olayı rapor etmişler, bu ilginç olaya ışıkları yansıtan milyarlarca toz zerreciğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Peki George Adamski bunu nasıl bilebilmişti?
VE UFO'LARLA TEMASA GİRDİĞİNİ İDDİA EDEN BİR ÇOK İNSAN ONLARCA UZAYLI TÜRÜ OLDUĞUNU İDDİA ETMEKTEDİR...